“Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban Şahin Taysun’un Potkal kitap yayını “Kafesteki Kalp” adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış.” Yekta Güngör ÖZDEN

19 Ağustos 2017 Cumartesi

Kelebekten Sığınak Temrin Dergisinde

Yazar Fatma Türkdoğan TEMRİN DERGİSİ’nde ( Sayı : 84  Temmuz Ağustos ) Kezban Şahin Taysun’un yeni kitabı Kelebekten Sığınak üzerine görüşlerini  yazdı.

KELEBEKTEN SIĞINAK
Kezban Şahin TAYSUN / Yitik Ülke Yayınları
Dergâh dergisinin 266. sayısında yer alan, “Necip Tosun ile Modern Öykü Kuramı üzerine” adlı söyleşinde yer alan ifadeler en kadim tür olan hikâye üzerinedir: “(…)Öykü, tarihsel süreç içerisinde sürekli kendini yeniler ve çağının dilini konuşur. Kalıcı öyküler, gerçeğin “yeni dili”ni bulan metinlerdir. Yaşayan hikâyeler, her çağda hakikatin sesi olmaya devam eden hikâyelerdir. Ama her dönemde hakikatin sesinin tonu, rengi, biçimi değişir. Bu çağcıl sesi yakalayan anlatılar yeniden, yeniden doğarlar. Bu yüzden hikâyeler çağa, zamana, koşullara göre hep yeniden biçimlenir. Okuyan / dinleyen ile anlatanın / yazanın buluştuğu yer, yaratılan yeni bir dünya, var olma bilinci ve hakikat evrenidir.” Bu bağlamda Kezban Şahin Taysun’un, Yitik Ülke Yayınları etiketiyle Nisan 2017’de yayımlanan “Kelebekten Sığınak” adlı öykü kitabı “gerçeğin dili”ni bulan öykülerden oluşan bir güldestedir. Kitapta yer alan on beş öykünün hepsi çeşitli platformlarda ödülle taçlandırılmış öykülerdir. Aldığı ödülleri sıralamaktan ziyade öykülerinden alıntı yaparak kaleminin gücünü ve hayal dünyasının enginliğini siz okurun takdirine sunmak isterim: "Gözleri yerinden fırlayıp ödümü patlatıyor. Ansızın beni duvara iten gövdesinin ağırlığını duyuyorum. Tırnakları saçlarımın dibine batıyor. Koridorun duvarındaki seramiklere burnumu yapıştırıyor. Karanfil figürleri gözümün içine giriyor. Tam doğruluyorum ki yine derimde tırnaklar... Bu sefer ben desenlerin içindeyim. Kafamı tutamıyorum. Ruhum uçup gidiverecek... Yıldızlar kafamda dört dönüyor. O gün durmuş olmalı bu saat; tam yediyi gösteriyor." (Yüreğe İnen Yumruk, syf.13). “(…) İşte bundandır öfkem, ekmeğin aslanın değil midesinde oluşuna! Bizim aslanımız olmuş bu ocak. Hep midesindeyiz. Yüzlerce madenciyi karınca ordusu gibi içine çeker durur. Ancak her zaman sağ salim püskürtür mü geriye dersen… İşte orada yer gök susar. Bir tek kör vicdanlar konuşur, boş boş! Canım öldülerse ne yapalım yani, onlarda madenci olmasaymış, yazgıları öyleymiş derler…”(Yağ Lekesi değil Kömür Karası, syf. 43) yazar 1967 Eskişehir doğumlu, Ziraat Yüksek mühendisidir. Yayınlanmış eserleri: Kafesteki Kalp (Roman, 2013), Aynadaki Göz ( Öykü kitabı, 2014).  Baş döndüren, yürek burkan ve kadın duyarlılığıyla kaleme alınmış on beş ödüllü hikâyeden oluşan, dosya olarak ödül almaya layık bir kitaptır; Kelebekten Sığınak.





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder