“Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban Şahin Taysun’un Potkal kitap yayını “Kafesteki Kalp” adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış.” Yekta Güngör ÖZDEN

28 Temmuz 2013 Pazar

"KAFESTEKİ KALP" SABAH GAZETESİ'NDE (EGELİ SABAH)


Sabah Gazetesi, Egeli Sabah 29 Temmuz 2013 
Kadın sorunları, 'Kafesteki Kalp' adlı romanda dile geldi.
Kadın sorunlarını anlattığı yazılarıyla ödüller alan Kezban Şahin Taysun'un romanı Kafesteki Kalp, Potkal Kitap Yayınları'ndan çıktı. Taysun, kitabını 'Kadını yok sayan, hazır doğrulara hazır cevaplar içeren bir roman' olarak tanımlıyor. Kafesteki Kalp "mahalle baskısı" ve "toplumdaki hazır doğruların kabulü" hakkında düşündüren kadın sorunlarına odaklı özel bir roman. 
          HABERİN DEVAMI İÇİN ilgili linke tıklayınız.




25 Temmuz 2013 Perşembe

"KAFESTEKİ KALP" OKUR GÖRÜŞLERİ

KEZBAN ŞAHİN TAYSUN'UN  POTKAL KİTAP YAYINLARI'NDAN ÇIKAN ROMANI "KAFESTEKİ KALP" İLE İLGİLİ BAZI OKUR GÖRÜŞLERİ























OKUR GÖRÜŞÜ 1) “Kafesteki Kalp”i bir solukta okudum. Gergef işleyen gelinlik kızların titizliği ve becerikliliğiyle işlenen kadın sorunlarının ağırlığını, acısını yüreğimin derinliklerinde duyumsadım. Bir yığın kadın profili ve onların yaşamlarından ibret verici kesitler… Eğitim düzeyinin yükselmesi ve kalkınmışlığın yanı sıra demokratikleşme söylemlerinin ayyuka çıktığı günümüzde tüm kadın sorunlarının hâlâ çözüm bekliyor olması, aşılmaz bir duvar gibi yükseldi gözlerimin önünde ve dağladı yüreğimi. Kaptırdığı kanadını kedinin ağzından kurtarmaya çabalayan bir serçe misali, canının derdine düşmüş umarsız kadınlar… Derin yalnızlıklarında, aynayı en iyi dost edinip, kendisiyle konuşan kadınlar… Karanlık içyüzünü, aydın insan maskesiyle gizleyen erkekler karşısında hayal kırıklığına, şaşkınlığa uğrayan kadınlar… Pusuda bekleyen kederlere, kötülüklere karşı direnmeye, hayata tutunmaya çabalayan kadınlar! Yaşama sanatını öğrenerek, yaşamın erdemini yakalayarak… Daha ne olsun…  Yüreğine sağlık Kezban Şahin Taysun’un. Tüm kadınlar ona minnettar ve tabii ki yürekli, vicdanlı, bilinçli tüm erkekler.  26.04.2013. Zekeriya Yavuz      

OKUR GÖRÜŞÜ 2) “Tek bir kadının mutsuzluğu ile başlayan ancak etrafındaki birçok kadının mutsuzluğunun farkında olabilecek kadar ellerini onların kalplerine uzatan ve herkesin yüreğindekilere empati ile dokunabilen bunun sonucunda da; kendi doğrularının peşinden koşmanın erdemine kavuşan güçlü bir kadının hikayesini okumaktan büyük keyif aldım. Kurgusu çok güzel, hiç bir kahramanın içselliği atlanmamış. Zaten yazarın kalemi içselliğin resmini çizmekte çok usta. Gerçeklerle, mazi arasındaki geçişler oldukça başarılı. Kadın sorunlarının yanı sıra, gerçek dostlukların önemi de çok rahat işlenmiş. Özetle Kafesteki Kalp, hiçliğe terk edilmiş kadınlarımızın , hiç olmamak adına verdiği mücadelelerinin konu edildiği güzel bir roman.” 08.06.2013 Nesrin Aydın Erdem.

OKUR GÖRÜŞÜ 3) "Harika bir üslup, özlü deyişler üzerine kurgulu olaylar ve hayatta herşeyin değerleri olduğunu ancak yararlanmayı bilmeyi gerektirdiği konu akışı içerisinde güçlü Gülşen'leri görmeyi ortaya koyan doyumsuz eser."  Prof Dr.Orhan Doğan

OKUR GÖRÜŞÜ 4) "....Günümüzde toplum baskısının ve hazır kabul ettirilen doğrularında kabulü hakkında yazılmış harika bir roman. Halkımızın bazen yıpratıcı baskılarının nelere kadar gidebildiğini ve bizlere farkında olmadan neler çektirebileceğine farklı bir pencereden bakış. Her şeyden önemlisi hazır kabul ettirilen doğrular karşısında ne yapmamız gerekiyor? Hem sorulara cevap veren, hem de bu genç 3 kadının hayatlarının zorluklarını gözler önüne döken bir kitap..." Yorumun devamı için http://www.pekkitap.com  tıklayınız. 

http://coksatankitap.tumblr.com/page/9

http://www.pekkitap.com/kafesteki-kalp-kezban-sahin-tavsun/

OKUR GÖRÜŞÜ 5)  Kafesteki Kalp’i bi solukta okudum. Müthiş sürükleyici bir roman… Konusu gerçek hayatta olan şeyler. Mutlaka herkesin ve özellikle genç kızların ve bayanların okuması gereken bir kitap benden sonra eşim de okudu ve çok beğendi. İnşallah devamı gelir. 9 Mayıs 2013 Tünay Sağlık

OKUR GÖRÜŞÜ 6) Herkesin bir hikayesi vardır ve herkes sadece kendisi sıkıntı yaşıyor sanır. Ama ben  Kafesteki Kalp’i okuyunca empati kurdum ve artık her şeyi kafama takmamayı düşündüm. Çünkü diger kadınların hikayelerini okudukça ben yaşamışım gibi geldi.  15.06.2013  Ayşe Özden Kasımoğlu

        OKUR GÖRÜŞÜ 7) Kafesteki Kalp'i çok büyük bir arzuyla, zaman zaman gözlerim dolarak, içim burkularak, yer yer bunu çocuklarımla paylaşmalıyım diyerek okudum. Kezban Şahin Taysun'un eline yüreğinize sağlık. Harika bir yazar. Şimdi masamda duran kitabın kapağına bakıyorum ve yazara duyduğum saygı ve minnetle gülümsüyorum. 10.08.2013. Recep ÖnaL

         OKUR GÖRÜŞÜ 8) "...Türkiye'nin sosyo-kültürel yapısını yüzümüze vuran bir eser olmuş. Türkiye'de kadının yeri ve iç çatışmalarını açığa vuran yazar çok iyi bir iş başarmış. Toplumsal gerçeklerimizin farkına varmak ve bunlara çözümler bulmak dileği ile bu kitabı tavsiye ediyorum. Atrin. 03.08.2013..." (Kitapyurdu okuru.)
 Kaynağı:  http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=651346 

         OKUR GÖRÜŞÜ 9) Kafesteki Kalp’i az önce bitirdim, öyle keyif aldım, öyle üzüldüm, öyle sevindim, öyle kapılıp gittim ki geçmişe, gençliğe belki daha ötelere... Meğer ne çok ihtiyacım varmış “Kafesteki Kalp” aracılığıyla (bir büyüğümden) öğütlere, tavsiyelere... Kayıpların dile getirilişi de aynı şekilde beni etkiledi.  Hayatımızda asla yeri doldurulamayacak olan yitirdiklerimiz... Kitaptan beğendiğim kısımdan bir alıntı; "Anlıyorum ki bizi ayakta tutan, sevdiklerimizin üzerimize sinen ruhları ve gözlerimizi dolduran bedenleriymiş!" Kezban Şahin Taysun’un can-ı gönülden başarılarının ve romanlarının devamını diliyorum. Çok güzeldi, gerçekten yüreğimde hoş bir esinti bıraktı Kafesteki Kalp, gözyaşlarım sel olup aktı... Oya KAYA MURATOĞLU, 17.12.2013

       OKUR GÖRÜŞÜ 10) Kafesteki Kalp İlgiyle, merakla okuyabileceğimiz tecrübelerle dolu başarılı bir kitap... Hayatın ta kendisi, öyle garip örgüyle bağlıyız ki birbirimize, annemiz, teyzemiz, komşumuz, okuldan arkadaşımız; tanıdık ilişkiler, isimler, duygular...İçinde olduğumuz, kıyısında durup izlediğimiz bizler.. Karakterler gözünüzün önünde tüm çıplaklığıyla, samimiyetiyle karşılıyor sizi. "Gülşen" biziz. Müzik dinlemeyi sevdiğimden, klasik müzik eşiliğinde okudum ya da izledim kendi çektiğim filmi. Tebrik ediyorum Kezban Şahin Taysun' u kadın ancak bu kadar yönlü anlatılabilirdi.. Ellerine, kalemine sağlık.. Bu Hayat senin, kimsenin senden senin oyununda senden baş rolü almasına izin verme! Leyla BAL 7.05.2014 

OKUR GÖRÜŞÜ 11) KAFESTEKİ KALP yazarın ilk romanı ama ben beğenerek okudum. Okuduğum bir çok tanıdığım yazardan daha başarılı diyebilirim. Erkeğin egemen olduğu toplumlarda ezilen ve geri plana itilen kadınların dramına çok güzel örnek oluşturan bir kitap... Kalemine sağlık Kezban Şahin Taysun’un. Tavsiye ediyorum. Sıdıka YAKŞİ (“Tavsiye Ediyorum” Kitabının Yazarı). 12.05.2014

OKUR GÖRÜŞÜ12) IREMCE Blogu:.Kitabımız Gülşen,Meriç ve Emine adlı üç kadın ve onların hayatlarından kesitleri anlatan bir roman.Sık sık kadına uygulanan şiddet,baskı ve ona verilen/verilmeyen değer gibi konular vurgulanmış.Tam günümüzdeki kadını anlatan bir kitap.Ben çok beğendim.Yer yer sorguladım,üzüldüm,sevindim...Birçok duyguyu aynı anda yaşamış oldum yani. Ayrıca sevgili Kezban hanımın kalemi de anlatım şekli de çok akıcı ve hoştu.Kadınlarla ilgili güzel bir kitap okumalıyım diyorsanız en başta önereceğim eserler arasında yer alacak. 13.02.2013.
http://iremsungur.blogspot.com.tr/2014/02/kezban-sahin-taysun-kafesteki-kalp.html

OKUR GÖRÜŞÜ13) Bu kitabı sadece  'Roman' diye nitelemek mümkün değil. Türk kadınlarının, muhakkak kendilerinden  bir kaç satır bulacakları bu anlatı; Gülşen'in hikayesi değildir yalnızca , Türk kadınının hikayesidir. Kadın sorunları için , bu sorunlara dair yazdığı hikayeleri ile ödüle doymayan yazarımızdan , yine bizler için , bizim sorunlarımızın anlatıldığı bir roman. Gülşen; hem şimdiki, hem de verdiği karadan sonraki haliyle anlatır kendini. Bu arada kendi ailesinde ve etrafında gördüğü, güzel ve sorunlu kişilikleri de alır hikayesine. Öyle akıcı, sarsıcı, enteresan, umutsuz, mutlu, çaresiz, aşk, aslında gerçek hayat , bütün çıplaklığı ile tokat gibi çarpacak. Vereceği kararı beklemek o kadar zordu ki, yapabilsem hemen o kısımları okurdum. KİTAP EYLEMİ blog yazarı. 10.08.2014
Yorumun devamı için tıklatınız. http://kitapeylemi.blogspot.com.tr/2014/08/76-kafesteki-kalp-kezban-sahin-taysun.html

OKUR GÖRÜŞÜ 14)  Romanı okurken ilk kez karşılaştığım ifadeler oldu: “kaynaksız kurallar” ve “kaynaksız doğrular” (sayfa 47) gibi.. Bu ifadeler ilerleyen sayfalarda: “kaynağı belli olmayan doğrular” ve “hazır doğrular” şeklinde kullanılıyor. Sanırım romanın ana teması, bu ifadeler etrafında şekilleniyor....   
Bizim toplumumuzun temel sorunlarından biri olan “hazır doğrular”ı merkezine alarak böyle bir roman yazdığı için Yazar Kezban Şahin Taysun’u  gerçekten tebrik ediyor ve kendisine  teşekkür ediyorum.....    
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi biz, bilgiyi zamanımıza göre yeniden üretmeliyiz. Üretmediğimiz zaman, işte yazarın işaret ettiği gibi, “hazır doğrular”la yaşadığımız zaman, böyle doğrular çıkıyor karşımıza. Onun için her konuda okumak ve zihni açık insanlarla söyleşmek zorundayız. Bilgiyi, yeniden üretmek zorundayız. Tabii bu zahmetli bir süreç! Sürekli zihinsel dirençler geliştirmek zorundayız. Ama bizim gibi düşünen insanların başka çıkar yolu da yok! Serdar YEGÜL, 2.11.2014, Ankara
Yazının tamamını okumak için aşağıdaki linke tıklayınız. 

OKUR GÖRÜŞÜ 15) 
Aynadaki göz öyküleri ile tanıştık...Kafesteki kalp romanıyla toplumun doğruları ile kendi doğrularına sahip çıkamayan ezilen kadınların üşüyen ruhlarını sessiz çığlıkları ile sorgulatalarak sürüklüyor okuyucuyu kadın duyarlılığı. Kalemiyle çözümlemeleriyle Kezban Şahin Taysun sevgili yazarım. 5.05.2015, Canan ORHAN, İzmir


OKUR GÖRÜŞÜ 16) MUHTEŞEM BİR ROMAN. MUTLAKA ALIN VE OKUYUN. AMA MUTLAKA.... ÇOK UZUN ZAMAN ÖNCE BAŞLAMIŞ BİR TÜRLÜ BİTİREMEMİŞTİM. O KADAR GÜZELDİ Kİ AKLIM HEP KİTAPTA KALMIŞTI. BAYRAM TATİLİ BANA YARADI. NİHAYET BİTİREBİLECEĞİM. HEM SEVİNİYORUM HEM ÜZGÜNÜM. Yüreğinize sağlık Kezban Şahin Taysun . O kadar güzel bir kitap ki bitirince kendimi boşlukta hissettim. Zamanlar, mekanlar, romandaki kişiler...ve her sayfada neredeyse anlatılan başka hikayeler...sayenizde o kadar çok kişiyi tanıtım ki... Hem de en güzel öğretilerle. Siz iyi ki varsınız ve iyi ki yazıyorsunuz. Ve ben iyi ki sizi tanıdım ve kitaplarınızı okuma şansına ulaştım. Kadının dimdik kendi ayakları üzerinde kalma mücadelesi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Yolunuz açık olsun sayın Kezban Şahin Taysun...kaleminize ve yüreğimize sağlık. 21.07.2015, Semra ŞENER, Gazeteci-Yazar, Aydın


OKUR GÖRÜŞÜ 17) BİR KİTAP OKUDUM, ÖNCEKİ BEN DEĞİLİM ŞİMDİ, Kezban ŞAHİN TAYSUN’un ‘Aynadaki Göz’ adlı kitabının bir öyküsünde geçen “Ortalıkta sahiplerini arayan pek çok kaybolmuş vicdan görüyordum. Biri babamındı ama hangisi?” tümcelerine takılıp kalmıştım. Belki o takılmadan kurtulma çabasıyla romanını, “Kafesteki Kalp”i okudum sonra; iyi ki okudum. Erkek düşmanı dişi bir ‘Homongolos’ olmaya özenmeden yani iyiliği, kötülüğü cinsiyete bağlamadan, ülkemdeki ‘kadına değgin her sorun’u sorun edinmiş başarılı bir romancıyı tanıdım.
Romanda, kadınların hepsi ezik değil; erkeklerin hepsi de “Annemlere giderken başını kapatırsın, köyden çıkınca açarsın.” diyen ‘kazma’ değil. Şu diyalog, o kitaptan:
“Dede biz çok güzel bir filme gideceğiz arkadaşımla? / Ne filmi bu böyle gızım? / Müslüman filmi. / Kim oynuyor? / Orhan Gencabay dede! / Filmin adı ne? / Yarabbim! / Tamam, o zaman gidin yavrum. Sevaba girin.” (s 91) Önceki ben değilim şimdi… Ali Ozanemre, 
Avukat -Şair -Yazar 

Okur Görüşü 17) Akrep36 rumuzlu Kitap yurdu okuru: Her biri ayrı hikayesi olan kadınlar. Kimi hayatın zorlu yollarında paramparça olup kaybolmuş kimi küllerinden yeniden doğmuş..Kendinizden ve çevrenizden çok şey bulabileceğiniz bir kitap..5.04.2017. Kaynak: http://www.kitapyurdu.com/kitap/kafesteki-kalp/301108.html&manufacturer_id=161136 
 
OKUR GÖRÜŞÜ 18) Okudum ve bitti... Kendimizden, çevremizden mutlaka bir şeyler bulacağımız, duygu dolu, anlam yüklü, zorluklarla örülmüş, hem umutlu hem de umutsuzluğun en dibinde olan bir kitaptı benim için. Ufak tebessümlerle , sık sık da dolu dolu gözlerle okudum. 
Gülşen'in hikayesini okurken arka plandaki karakterlerin de katkısıyla farklı sorunlarla boğuşan Türk kadını okudum aslında. Gülşen 'in dününe, bugüne dönüşümlü tanık olurken, o kadar merak ettim ki yarınları için ne karar vereceğini, elimden bırakamadım. Güzeldi, hatta çok güzeldi.Yazar Kezban Şahin Taysun kaleminize,yüreginize ve emeginize saglik okuyucunuz bol yolunuz acik olsun. Ebru Sonkaya /KİTAP HANEDANLIĞI



                          KÖŞE YAZILARI :

KÖŞE YAZISI 1) SÖZCÜ GAZETESİ. Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban ŞAHİN TAYSUN'un POTKAL kitap yayını KAFESTEKİ KALP adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış." Yekta Güngör ÖZDEN, 30 Kasım 2013 tarihli SÖZCÜ GAZETESi köşe yazısı'ndan.  

http://sozcu.com.tr/2013/yazarlar/yekta-gungor-ozden/kitap-yagmuru-415859/  

KÖŞE YAZISI 2) ANAYURT GAZETESİ, OĞUZ GÜLER'in köşe yazısı (29.08.2013)'ndan alıntıdır; "...Bu güzel kitabın Adı; "Kafesteki Kalp. Evet kız evladınız var ise onların neler yaşayabileceği veya nelere muhatap olacağı hep aklınıza takılır durur. Belki erkek olarak insan eşi yüzünden kendini sorgulamasada bayanlara sık sık yaptıkları yanlış olguları, onlara yaptığı anlamsızlıkları etrafımızda, basında malesef görmekteyiz. Kezban hanım kadınların çektiği acılara, baskılara dair özel bir roman yazmış. Fakülteden bir kaç alt dönemim olan Kezban Şahin Taysun sanırım mesleğinin dışında da kendini sosyal içerikli konulara adamış ve aşmış olduğu rahatça görülmektedir. Kadına dayalı sosyal bir konuyu eserinde işleyerek, kendi iç dünyası dışında etrafında olan gerçekleri sentezleyerek yazdığı kitabından dolayı kutlar başarılarının devamını dileriz. Benim yazı dilim ağır ve devrik cümlelerden kandini kurtarabilmiş değilim ama derlerki Mühendislik okuyanların Edebiyatı zayıftır olur bu doğru. Yazarın "Kafesteki Kalp" ve öncesindekiler bu fikri nötralize etmiş ve çok akıcı bir dil kullanılmış tebrik ederiz. Okuyunca her konuda bana katılacaksınız..." Yazının tamamı için aşağıdaki linke tıklayınız.

http://www.anayurtgazetesi.com/default.asp?page=yazar&id=20702

 KÖŞE YAZISI 3) Gazeteci-Yazar- Şair Ertuğrul Erdoğan'ın TEK ULUS HABER Portalı ve daha bir çok edebiyat sitesinde yer alan 3 Aralık 2013 tarihli köşe yazısı; "...Taysun’un kitabına geçmeden önce şunu samimi olarak ifade edeyim ki, Türkiye iyi bir kadın yazarı kazanma yolunda olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. “Kafesti Kalp”i okurken,  her satırıyla okurunu kurgularının içine çekmeyi sade diliyle başarmış. İlk kitap yazar için çok önemlidir. Bir bebek gibidir.  Onu okuruna sunarken itinayla işler. En ufak ayrıntıyı kaçırmamak ve her satırın anlam kazanması için gecesini gündüzüne katarak göz damarları çatlayıncaya kadar her satırını oya gibi işler..."  
Yazının tamamı için aşağıdaki linke tıklayınız.

http://www.erdoganlaedebiyat.com/index.php/yazilarim/kose-yazilarim/2013/537-kose0001301313

KÖŞE YAZISI 4) ANAYURT GAZETESİ, OĞUZ GÜLER'in köşe yazısı (02.01.2014)'ndan alıntıdır;
"Kafesteki Kalp” kitabının özeti;Gülşen, yolculuğu sırasında kendisine yöneltilen soruların yanıtlarını aramaktadır. Geçmişte anılarında kalan bir yolculuğa çıkar ve o dönemden kalan nikâha dalıp gider. Gelin, nikâh ve öncesinde karşılaştığı olumsuzluklar ve karmaşıklıklar karşısında ne yapar veya ne yapmalıydı soruları işe karışır? O dönemki bu olumsuzlukların asıl nedenlerini bulacak mıdır? Yaşamında hep başrolde kalabileceğine inanan genç Gülşen, hayat yolculuğunda beklemediği ölçüde kadın sıfatlarıyla karşılaşır. Hazır doğruların, onu çoğu zaman yardımcı rolde ve eğreti bırakışını şaşkınlıkla karşılar. Bu sırada, doğduğu yerlerin doğrularını üzerine sorgusuz kuşanmak durumunda bırakılan kadınların sessiz çığlıklarını da duyar. Emine ve Meriç’in kendi yaşamlarında yok sayılmamak adına verdikleri mücadeleyi kendisine örnek alır ve sonuçlar çıkarmadan yanadır. Cemal’in sözlerini de anımsayıp içinde bulunduğu darboğazdan çıkmak için yoğun çabalar sarf eder. Romanda üç kadın; Gülşen, Meriç ve Emine onları yok sayan hazır doğrular karşısında nasıl davranacaklardır? Gülşen, yolculuğu sırasında kendisine yöneltilen zor soruların yanıtlarını bulacak mıdır? “Kafesteki Kalp” sizi farklı bir yolculuğa davet ediyor ve kısa özetle anlaşılmayacak kadar ilginç bu romanı kitap kurtlarının okuması gerekir.
Yazının tamamı için aşağıdaki linke tıklayınız.
http://www.anayurtgazetesi.com/default.asp?page=yazar&id=21899

















24 Temmuz 2013 Çarşamba

“BEKLENTİ" Konulu Öykü Yarışması 2013

SEYREK ANAM EVİ ÇALIŞMA GRUBU ÖYKÜ YARIŞMASI (2013)

ÖYKÜ YARIŞMASI KOŞULLARI

Genel Koşullar

1) 2013 Yılının Konusu, “Beklenti” dir.
2) Yaş, ülke, uğraş, cinsiyet gözetilmeksizin dileyen herkes katılabilir.
3) Komşu ülke (ler)den katılacaklar, ürünlerini kendi dillerinde gönderebilirler.
4) Bilgisayar ortamında (Times New Roman, 12 punto, 1,5 satır aralığı ölçüleriyle) yazılacak.
Ayrıca öykülerin uzunluğu 3 sayfayı geçmemelidir.
5) Onbeş kopya olarak hazırlanacak öyküler ayrı ayrı sol üst köşesinden zımbalanmalıdır. Her
katılımcı bir öykü ile yarışmaya katılabilir. Birden fazla öykü gönderenlerin dosyaları değerlendirmeye alınmaz.
6) Öykülerde açık ad ya da imza kullanılmamalı, üç rakam ve üç harften oluşan (örneğin "942İYS" vb.) bir rumuz yazılmalıdır. Öykücünün “adı, soyadı, adres ve telefonları, yaşam öyküsü, katılımcının fotoğrafı Öykünün CD’si ile birlikte ayrı bir zarfa konmalı, öykülerde kullanılan rumuz bu zarfın üzerine de yazılarak zarf kapalı olarak aynı zarfın içine konulmalıdır.
7) Öykü Yarışması için son katılım tarihi, 31 Aralık 2013’ dir.
8) Dereceye giren ve övgüye değer bulunan öyküler, Seyrek Anam Evi Çalışma Grubu’nun kültür yayını olarak bir kitapta toplanacaktır. Bu yapıt 1000 adet bastırılacak; dereceye girenlere, yarışmaya katılanlara 23 Nisan 2014 Çocuk Bayramımızın arkasından gelen cumartesi ve pazar günü Öykü Günleri şeklinde kutlanacak ve okurlara armağan edilecek, ayrıca kütüphane ve kitaplıklara, basına ulaştırılacaktır.

Başvuru;
Öyküler;
Yılmaz Sunucu
Öykü Yarışması Genel Yönetmeni
PK:66 Bornova / İZMİR adresine PTT ile gönderilmelidir.

Ayrıntılı bilgi için:
Tel: 0(536) 330 62 62 - 0 543 290 62 62 Fax: 0(232) 445 63 67 ve
E-posta: yilmazsunucu@mynet.com , duyurular için www.yilmazsunucu.com ve
www.usakbilgibankası.com sitesinden geçmiş yılların görüntülerine ulaşabilirsiniz.

2013 Yılının Seçici Kurulu (Soyadı sırasına göre):

1- Doğan ERSOY - Didim Sanat Galerisi Sahibi, 2- Prof. Dr. Ergül ERSOY - Didim Sanat Galerisi Yönetmeni, 3- Dr. Hakan TARTAN - Gazeteci Yazar (İzmir Konak Belediye Başkanı), 4- Kezban ŞAHİN TAYSUN - Araştırma Mühendisi - Yazar 5- Ayten NAZA - Öğretmen ve 6-A.Ziya Öğütçen-Dikili Ekin Kurucusu, Yazar dan oluşmaktadır.

2013 yılı Ön Seçici Kurulu ise
Bornova’dan Emine AYKUT, Nurşen TÜRKEL, Nazile ŞANLITÜRK,Gazi TÜRKEL, Karşıyaka’dan Samiye MÜLAYİM,Dr. Mirtay ONAY, Villakent’den Ayşen SUNUCU, Sevgi ZENGİN, Seyrek'ten Hasibe HOŞSOHBET,Perihan UYSAL,Muhterem ÖZCAN Uşak’tan Yusuf BODUR,Zühal BAŞPINAR Ulubey’den Mustafa KAYTAN ve Denizli’den İbrahim NAZA’dan oluştu.

Önceki Yılların Ödülleri ; Birinci: Plaket,100 adet yarışma kitabı İkinci: Plaket, 50 adet yarışma kitabı Üçüncü: Plaket, 25 adet yarışma kitabı. Kitapta öyküsü yer alan tüm yazarlara 5’ er adet kitap ve katılım belgeleri sunularak Foça Leon Otelde katılımcıların konaklaması ile öykü günleri şeklinde açıklanmıştır.


YARIŞMA ÜZERİNE;

UZUN İNCE BİR YOLDAYIZ.
"Seyrek Anam Evi Çalışma Grubu Öykü Yarışması, "
adı ile yoluna devam eden bu uğraşın ilkinin konusu;
"Dostluk ve Komşuluk, " tu.
İkincisinin , "Kadın, ", üçüncüsünün " Mutluluk, " idi.
Mutluluk konusu kitleye duyurulduğunda Seyrek Belediyesi
diye bir tüzel kişilik vardı.
Seyrek Belediyesi 29 Mart 2009 seçimleri ile kapatıldı.
Seyrek Belediyesi kapatılınca yerine yeni bir tüzel
kişilikle devam etmek istedik.
“ İzmir Doğa ve Kültür Derneği “ kuralım dedik.
Olmadı.
Bu arada öykü yarışmamızı sürdürerek GÖÇ konulu öykü
yarışmamızı sonuca ulaştırdık.
"Anam Evi Çalışma Grubu , " Seyrek Beldesi içinde
yaptığımız kitle çalışmalarından doğmuştu.
"Seyrek Anam Evi Çalışma Grubu" seyrekli bayanların
sivil, bağımsız, bağlantısız kitle hareketi idi.
Yolun başında çalışma grubu içinde yaşamları
boyunca hiç öykü okumamış olanlar da vardı.
Şimdi "Seçici Kurul" içinde yer alıyorlar.
 "SAVAŞIN GETİRDİKLERİ, "öyküleri
"Seyrek Anam Evi Çalışma Grubu Kültür Yayınları "nın ikincisi
olarak sizlere ulaştı.
Anaların evi sıcaktır, sevecendir.
Yollar ne denli zorlu olursa olsun yürünmesi gerekirse analar o yolu yürür.
Seyrekli bayanlar aydınlık için, aydınlanma için kararlılıkla yürüyorlar.
Yolumuz uzun ve çetin.
Bize katılır mısınız ?

Yılmaz SUNUCU

Seyrek Anam Evi Çalışma Grubu
Kültürel Etkinlikler Sorumlusu


BİR ÖNCEKİ YILIN KONUSU "ANNE GÖZÜ İLE EV" İDİ.

KADIN GÖZÜ İLE EV konulu öyküleri yaratan dostlarla 25-25 Mayıs 1913'te FOÇA'da Leon Otel'de toplanıldı. Ödül Töreninde dereceye alanlar ödüllerini  Sn.Nurgül UÇAR ( Eski Seyrek Belediyesi Başkanı) ve Yılmaz SUNUCU (Yarışma Kültürel Etkinlikler Sorumlusu)'nın elinden aldılar.

Kadın (Anne) Gözü Ev(Evim)                                                                                                 Konulu Öykü Yarışması Sonuçları

Hande Baba      "Balkonsuz Ev"   (Birinci)
Ayşegül Şengöz  "Atmacanın Yuvası"   ( İkinci)
Demet Saka       "Aşıyan"  (Üçüncü)
Salahattin Yılmaz    "Harap Olan Hayallerim"  (Övgü)
Anıl Yavuz   "Sığınak"  (Övgü)
Serhat Işık   "Mevsim Hazandı"   (Övgü) 
A. Güner Tümüklü  "Can Çekirdeği"   (Övgü)
Serhat Işık  "Mevsim Hazandı" (Kitapta yer alabilir)
Emel Polat   "Sağlık Olsun" (Kitapta yer alabilir )        
Suat Gülşen   "Elif Hanımın Cenneti" (Kitapta yer alabilir)        
Leyla Tuncel   "Evli Evsiz" (Kitapta yer alabilir)         
İlayda Vahapoğlu   "Sarı Sıcak" (Kitapta yer alabilir )             
İbrahim Şaşma   "Hoşmerim Tat Vermiyor " (Kitapta yer alabilir                 
Hüseyin Akkoç   "Evim Dikimhane"  (Kitapta yer alabilir )                
Zekeriya Yavuz    "Kutsal  Sığınak"  (Kitapta yer alabilir )  
Tayfun Ak  "Eşya Dediğin" (Kitapta yer alabilir )         
Suner Yaygın  "Evim"  (Kitapta yer alabilir)   

Yarışmacılar Ödüllerini Alırken (sağda: Atiye Tümüklü)

Zekeriya Yavuz katılım belgesini Yılmaz SUNUCU'dan alırken


23 Temmuz 2013 Salı

ROSA ile EJDER / Orhan ÇETİNBİLEK (Kitap)


BEĞENDİĞİM KİTAPLAR’dan;

Orhan ÇETİNBİLEK  ikinci romanı ROSA İLE EJDER’de erkek dünyasından yaşama ve kadına bakışı irdeliyor.  Bu konudaki yozlaşma ve ideal tutumları harika bir kurguyla harmanlamış durumda. Kitapta mahalle baskısının oluşumunda erkek bakış açısının varlığı ve bu sorunun çözümünde erdemli insan tutumunun önemi vurgulanıyor. Özgün ve güzel bir Türkçe ile ele alınmış, sürükleyici bir kitap. Orhan ÇETİNBİLEK, Ejder karakteri ile toplumumuzda kadına canı istediği şekilde davranan ve şiddeti kendisine hak gören erkek profilini farklı boyutlarıyla irdeliyor. Bir insan kendi doğrularını vicdandan uzak tuttuğunda dünyasında nasıl yalnızlaşır, yaptığı kötülüklerle nasıl yüzleşir? Okur, tüm bunları içsel resimler halinde buluyor kitapta. Ayrıca iyi ve kötü olmanın sınırları sorgulanıyor? Okur bu soruların yanıtlarını özlü sözler halinde algılarken aynı zamanda kendisini gök cisimlerinin büyüsüne kapılmış evreni sorgularken buluyor. Ne diyelim, Orhan Çetinbilek’in kalemine sağlık!
Kitaptan beğendiğim kısımlardan bir alıntı:
“…“Doğru,” dedi Rosa efendice, “Pek çok bakımdan senin yaptıklarından binde birini yapmazdım ben. Şöyle söylemek lazım: Korkularımız farklı. Örnek vermem gerekirse, ben verememekten korkuyorum, sen vermekten korkuyorsun; ben elimden bir kaza çıkar diye korkuyorum, sen şiddetten vazgeçtiğinde yıkılacağından korkuyorsun; ben insanlığın kötüye gitmesinden korkuyorum, sen insan olmaktan korkuyorsun”…” Rosa ile Ejder/ Orhan ÇETİNBİLEK/ Yitik Ülke Yayınları /Nisan 2013

23.07.2013 Kezban ŞAHİN TAYSUN