“Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban Şahin Taysun’un Potkal kitap yayını “Kafesteki Kalp” adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış.” Yekta Güngör ÖZDEN

27 Ağustos 2012 Pazartesi

ARASTA (öykü seçkisi)






















 Arasta’yı pdf olarak okumak için aşağıdaki linke tıklayınız.
http://www.yilmazsunucu.com/kitaplar/arasta.pdf

NİÇİN ARASTA . . . 

Türk toplumunun lonca geleneğinde arastalar vardır. Arasta, aynı mesleği 
yapan kişilerin aynı yerde toplandıkları sokağın adıdır. Ayakkabıcılar Arastası,  De
mirciler Arastası gibi.  
Arastalarda yazısız uyulması zorunlu kurallar işler. Amaç malın en güzeli
ni, en iyisini üretmek olmakla birlikte her yönlü meslek içi dayanışmadır. Ne yazık 
ki, Arastalardaki güzelliklerin, iş erdemlerinin çoğunu günümüzde yaşayamıyoruz. 
Sözgelimi; Arastada işyerine gelen alıcıya dükkan sahibi; "Karşı dükkanda
ki arkadaş bu gün daha siftah yapmadı. Bu ürünün benzeri onda da var. İsterseniz 
bu ürünü oradan alınız," diyerek alıcıyı komşuya yönlendirir. Bu erdemi günümüzde 
görme olasılığımız yok denilebilinir. Arastalarda bir de "Pabucu dama atılma," var
dır. 
Günümüzde toplumsal ilişkilerdeki sıcaklık özellikle büyük kentlerde yok 
olmakta. 
Bu  konuya da farklı yaklaşıyoruz. 
Türk toplumunun genel çoğunluğu gibi benim de kökenim, temelde köye 
dayanır. Kentte doğmam, kentlerde yaşamama karşın yaşantım o günlerin koşulla
rında bağlı, bahçeli evlerde geçti. 1980 yılında Bornova'ya yerleşinceye dek yaşan
tıma apartman girmedi. Toprağa basmaya özlem duymaya başlayınca 2005 yılında 
Seyrekköy'e yerleşmeye karar verdim. 1992 yılında Seyrekköy belde olmasının ya
nında hala adı gibi köy idi. Seyrekköy'e yerleşmeye karar verince Belediye Başkanı 
Sayın Nurgül UÇAR'la tanıştım. Sayın Nurgül UÇAR'ın başat amacı Seyrekköy'ün be
lirli bir yaşam biçimini seçen, bahçeli evlerde oturan, kitle ile genişlemesi idi. Bunun 
yanı sıra Seyrek’in “eğitim yerleşkesi” olmasını istiyordu. 2005 yılından bu yana atı
lan adımlarla her ikisi de gerçek oldu. 
2005 yılında Seyrek Beldesinin yedi mahallesinde iki tane ilköğretim okulu 
varken bugün iki kolej ve bir Anadolu Lisesi eklenmiş durumdadır. Ayrıca Seyrek 
Beldesi şu anda yaklaşık dört bin öğrencisi bulunan sekiz fakülteli bir üniversitenin  
ve binden fazla bahçeli evden oluşan yeni bir mahallenin de sahibi olmuştur. 
Sayın Nurgül UÇAR’ la tanışmamızdan  günümüze, Seyrekli bayanların ve 
gençlerin yaşam biçimlerinin şekillenmesi yönünde çok yol aldık. Onlara bilginin 
kaynağının kitap olduğunu kavrattık. Öykü yarışmaları düzenleyip onları bu çalışma
ların içine aldık. Öykü yarışmalarımızın sonuçlarını kitaplaştırdık. Bu çalışmalarımı
zın tümünü arama motorlarından "Seyrek Anam Evi Çalışma Grubu" yazarak ulaşa
bilirsiniz.  Kitaplarımızı  http://www.yilmazsunucu.com  sitesinden  ekitap  olarak 
okuyup indirebilirsiniz. Seyrek'teki çalışmalarımız dışında  bağımsız  şiir etkinlikleri
miz de oldu.  Bu çalışmalarımızın sonuçlarını  "Şiirini Al da Gel," isimli şimdilik  üç 
farklı kitapta topladık.Sırada “Şiirini Al da Gel 4,” ve “Şiirini Al da Gel 5 ,” var.  Öykü 
yarışması çalışmalarımızın içinde yer alan öykü emekçisi dostlar öykü adına imece 
yöntemi ile böyle bir çalışma yapmam gerektiğini bana duyumsattılar. 
Elinizdeki ARASTA bu düşünceden doğdu. Sıradaki  Arasta 2 – 3 – 4 ve 5  
lonca kültürümüzdeki arasta erdemleri ile sürecek. 
Bizim  Arastamız;  aynı zamanda bir Öykü İşliği… 
Öykü adına sürdürdüğümüz bu eylemin tüm bireyleri bu uğraşın hem öğ
rencisi, hem de öğretmeni. O nedenle bizim arastamızda "Pabucun dama atılması," 
şeklinde bir olgu da yok.  
Bana mesleğim sorulduğunda "Sokaktaki öğretmenim," diyorum. Şimdi 
bu Öykü İşliğinin de hem öğrencisi, hem de öğretmeniyim. Öykü İşliği olarak süren 
bu uğraşların sırada ki basamaklarında sizleri de aramızda görmek isteriz.   
                                                                                             Yılmaz SUNUCU 


Öncelikle  Arasta’nın  ülke  yazınına  eklenmesinden  dolayı,  Sn.  Yılmaz 
SUNUCU’yu ve Sn. Nurgül UÇAR’ı kutlamak isterim. Onlar, aydınlığa ulaşmanın ve 
kültürel değişimin yollarını göstermede iyi birer örnek oldular bize. 2005 yılından 
beri, Seyrek’teki değişimin hem tanığı hem de yaşayan bir parçasıyım. Aynı zaman
da Seyrek’in ülke yazınına kazandırdığı kalem kitlenin içinde yer almaktayım. Şöyle 
ki; öykü yazmaya ilk başladığım dönemlerdi. Bir gün, bir gazetede “Komşuluk” ko
nulu Seyrek Beldesi Öykü Yarışması başlıklı bir duyuru gördüm. Yarışma konusu ol
dukça anlamlı geldi bana. Bu şekilde yazdığım ilk öykü yarışmanın kitap seçkisinde 
“yayınlanmaya değer” görüldü. Bu, beni başka öyküler yazmak ve kalemimi geliş
tirmek konusunda yüreklendirdi. Ardı sıra katıldığım ulusal ve uluslararası öykü ve 
şiir yarışmalarında çok sayıda derecelerim oldu. Bu yarışmalar, aynı zamanda pek 
çok yazan insanı biraya getirdi. İlerleyen zaman içinde, Seyrek Yarışmalarında bir 
yarışmacı olarak değil, seçici kurul üyesi olarak bulundum. Çok yönlü bir insan olan 
EğitimciYazar Yılmaz SUNUCU, bir beldede değişim yaratmada, özverili ve çalışkan 
tutumuyla günümüzde parmakla gösterilecek kadar az olan sayılı eğitimciden biri
dir. Nitekim “Şiirini Al da Gel 123” etkinlikleri ve kitaplarıyla da yine bir değişimin 
içinde  olduğunu  kanıtlamıştır.  Kendi  deyimiyle  “Sokaktaki  Öğretmen”,  yediden 
yetmişe her kültürde insanla kolay iletişim kuran, yurdum insanı Sn. Yılmaz Öğret
menime, güzelliklerle dolu nice yıllar ve nice kitaplar diliyorum. Onun derlediği ve 
düzenlediği bu imecede birkaç öykümle bulunmaktan dolayı mutluyum. Aydınlığın 
içinde bulunmanın coşkusuyla… 
                                                                                                 
                                                                             Kezban ŞAHİN TAYSUN 
                                                                            Araştırmacı MühendisYazar 


Berfin Bahar - Sayı: 174 Ağustos 2012


Berfin Bahar - Sayı: 174 Ağustos 2012
Yazar:Kolektif

İçindekiler

Mehmet Ergün /Kerem Şadi ile Nazım Hikmet
Okan Gökay Emgengil / Yol Ayrımındaki Türkiye / 22
Kaan Turhan / Muhafazakâr Sanat Tartışması: 'İğdiş Edilmiş Kültür' / 26
Dursun Kablan / Roman Ödüllü Bir "Anti-Roman" / 30
A. Kadir Paksoy / Doğu Tabletleri ve Şairin Çağrısı... / 38
Öner Yağcı / Günün Şiirini Yazıyor Hüseyin Haydar / 40
Emine Azboz / İnsanlığa Tutulan Dev Ayna: Doğu Tabletleri / 43
Halit Payza / Yasak Tümceler'in Yasak Tümceleri / 46
Cazim Gürbüz / Azerbaycan Şiirinin Zarif Devi Nebi Hezri / 56
Ferhat İşlek / Mektuplardaki Edebiyat ve Samim Güner / 60
Muhsin Durucan / Kınalıada'da Raşit Kara'yı Anmak / 63
H. Hüseyin Yalvaç / Serhat Kestel de Ayrıldı Bizden / 71
Şenol Çarık / Menekşe'den Önce Menekşe'den Sonra... / 72
 
DENEME / ANLATI: Talat Avcı 55 • Tan Doğan 58 • Duran Aydın 65 •
YÜZ ÇİÇEK: Hasan Çerçioğlu 66 • Galip Karakuş 69 •
Öyküler
Ahmet Türkay, Hasan Sürsal, Canan Al,

Şiirler
Yılmaz Gruda, Hüseyin Haydar, Jorge Luis Borges, Cansu Us Yazıcı, Damar Orhan Özgül, H.Hüseyin Yalvaç,  Bedri Adanır, Maksut Koto, Adviye Bal, Evin Okçuoğlu, Gülderen Canyurt, Onur Bayrakçeken, Döndü Açıkgöz, Kezban Şahin Taysun

Kitap
Hidayet Karakuş, Selçuk Oğuz